Sevgili Arkadaşlar,
Erdek Belediye Barınağına ilişkin bilgiler vermek istiyorum. Bu resimler daha önce sizlere geldi ve belediye ve ilgili kurumlarla bazı yazışmalar yapıldı.
Öncelikle bir konuyu açıklamak istiyorum. Sanıyorum Türkiye çapında direkt olarak ilgilendiğim ve haberleşme içinde olduğum 100 e yakın belediye ve barınağı var.
Şimdiye değin edindiğim izlenim, bu barınaklara belediyelerin hiç bir koşulda, ASLA ve ASLA gönüllüleri almak istemedikleri. İlk bir yıl bunun sebebini bulmaya anlamaya çalıştım. Biz hayvan korumacıların nasıl bir HATA yaparak belediyeleri karşımıza aldığımızı bulmaya çalıştım. Yani HATAYI KENDİMİZDE aradım.
Fakat yıllar içinde, arkadaşlarımızın barınaklarda niçin istenmediklerini, gitmekte ısrarlı olanlara ise YILDIRMA ve ÇİLEDEN ÇIKARTARAK sorun yaratma politikalarının sebeplerini çok net bir şekilde anladım.
1. Belediyeler tarafından, kanunları çıkartanlar tarafından, genelgeleri yayınlayanlar tarafından, BARINAKLAR, hayvanları korumak için değil, İTLAF a yani zehirleme ve vurmaya karşı bir KILIF olarak görülmekte ve KULLANILMAKTA.
Sokağınızdan alınıp götürülen hayvanların büyük bir kısmı barınaklara ulaşamadan YOK EDİLİYORLAR. Bir kısmı da o barınak denen ölüm kamplarında gönüllülerin olmadığı zamanlarda iğne ile uyutuluyorlar veya geceleri götürülüp ıssız alanlara açlık ve ölüme terkediliyorlar.
Barınaktaki GÖNÜLLÜ varlığı bu HAİN-AHLAKSIZ-VİCDANSIZ katliama engel olacağı için, belediyeler bizi oralarda istemiyorlar.
2. Belediye barınaklarının bir kaç tanesi hariç, hemen hemen hepsinde çok ciddi YOLSUZLUKLAR var. O da şöyle oluyor. Alınan ilaç, aşı ve malzemeler görevliler tarafından ÇALINIYOR veya hiç oraya gelemeden gelmiş gibi gösterilip para dışarda PAYLAŞILIYOR.
Uygun olmayan giderler barınağa harcanmış gibi gösterilerek başka yerlere harcanıyor.
Bunu Adana'ya yakın olan bazı barınaklarda BİZZAT yaşadık, ispat ettik, insanlar görevden alınmak zorunda kaldı. Ama o insanlar belediyenin başka birimlerinde çalışmaya devam ettiler.
Hayvanların ağzı dili olmadığı için en kolay HIRSIZLIK onların sırtından yapılıyor. Her türlüsü kötü olmakla birlikte, bu daha AHLAKSIZ ve İNSAFSIZ bir HIRSIZLIK...
Bu iki nedenden dolayı BELEDİYELER hiç bir zaman BİZLERİ barınaklara istemeyecekler.
Bunu yazmamın sebebi, barınağı ÖLÜM KAMPI halinde olan belediyeler, buna sebep olarak Hayvanseverlerin UZLAŞMAZ tutumunu gösterdikleri zaman, bunu YUTMAYALIM. Birbirimizi suçlamayalım. Ölüme ve açlığa mahkum etmenin böyle bir MAZERETİ olamaz. Biz uzlaşmaz olmamız BAHANESİYLE o çaresiz hayvanları AÇLIĞA MAHKUM etmek ETİK ve DÜRÜST bir yaklaşım değil.
Erdek'te de yaşananlar farklı yönleri ile bu bağlamda değerlendirilebilir. Ekte göreceğiniz resimlerin HİÇ BİR MAZERETİ olamaz.
Erdek belediyesine açtığım her telefonda bana hayvanseverler şikayet edildi. Ben de siz koşulları düzeltin, kanuni görevlerinizi yapın, hayvanseverlerin şikayetlerini haklı olmaktan çıkartın dedim. Fakat tabii amaçları farklı olduğu için benim sözlerim de etkili olmadı.
Yapılacak en doğru şeyi yaptık ve o çevreden olan avukatlar davayı almaya cesaret edemedikleri için Bursa'dan bir avukat bulduk. Avukatımızla anlaştık. Erdek'te ki arkadaşlarla görüştü ve şu anda davayı toparlayıp şekillendiriyor.
Bu gönüllü bir hizmet olmayacak. Bedeli tarafımızdan ödenecek. Fakat daha önce ben başka yerlerle ilgili olarak da avukat görüşmeleri yaptığımda PAZARLIK etmek zorunda kalmıştım. Fakat bu kez bu avukat arkadaşımıza, ÖDEME yapmak için ısrar ederek kabul etmesini sağladık.
Buradan alacağımız iyi netice emsal temsil etmesi açısından yurt çapında bir kazanım sağlayabilir. Avukatımız ayrıca Ahmet Kemal Şenpolat ile de temas halinde çalışacak, dosyaları bilgi ve belgeleri paylaşacaklar.
Erdek'le ilgili gelişmeler bunlar.
Oradan alınacak netice ile Mudanya'da da bir çalışma başlatmayı düşünüyoruz.
Selam ve sevgilerimle... nesrin/adana/dohayko